Birçoğunuz fark etmiştir, Mustafa Kemal Atatürk bazı videolarda sol gözünü kısıyor / kapatıyor.
Büyük önder'in kahramanca savaştığı bir savaşta bu durumun ortaya çıktığını biliyor muydunuz?
Mustafa Kemal Atatürk'ün gazi olduğu bir savaştır Trablusgarp savaşı.
Bu savaşın hikayesi aslında Kuzey Afrika da kalan son Osmanlı toprağını savunmaya gönderilen Binbaşı Mustafa Kemal ve arkadaşları ( Fuat ve Nuri Beyler ) ile başlamaktadır. Filmlere konu olacak müthiş bir yolculuk hikayesi, bence tek başına kitap yazılacak düzeydedir. Günlerce süren tren yolculuğu, mısır çöllerini yine günlerce develer ile geçme, Arap kılığına girerek yabancılara yakalanma korkusu ve bir takım hastalıklar ile boğuşarak savaş yerine ulaşırlar.
Sözü fazla uzatmadan Atatürk'ün gözüne ne olduğuna geri dönelim. Yazımızın başında arkadaşları ile bu savaşa gönderildi demiştik ve bu arkadaşları en yakın tanık olup yaşananları anlatmıştır.
Fuat Bulca savaşın en kritik gününü Cemal Kutay'a şöyle anlatmıştır: "Biz harabeler içinde mücadeleye devam ederken Mustafa Kemal'in yanındaki az sayıda arkadaşı ile Kasr-ı Harun'un merkez binasına kadar ilerlediği ve buraya daldığı görüldü."
"İşte bu sırada gökyüzünde bir gürültü duydum. İki İtalyan hücum uçağı çok alçaktan uçuyor ve bizim arkamıza saldırarak bombalarını koyuveriyordu. Mustafa Kemal'in yanına vardığımda onun yüzünü tanınmaz bir halde buldum. Bir elinde kılıcı vardı, diğer elinde mendili gözünü kapatıyordu. Yaralandığını zannettim. Hayır, yaralı değildi. Fakat harabeler arasında yıkılan bir sütundan fırlayan kireçli bir taş parçası şiddetle gözüne çarpmıştı. Sönmüş kireç olmasına rağmen, bir kısmı göze nüfuz etmişti."
işte bu taarruz esnasında İtalyan uçaklarının bombardımanı nedeniyle Mustafa Kemal'in gözü zarar görür. Ocak 1912'deki baskından sonra Mustafa Kemal, Derne'de hastaneye yatırılır. Gözü kanlıdır. Ateşi vardır. İlk müdahalenin ardından Selanik'e dönmesi tavsiyesi edilir ama dinlemez. Bir ay kadar hastanede yatar.
Derne Komutanlığı'na atanınca iyileşmeden kalkıp savaşa katılır. Ancak hastalığı nükseder ve 15 gün yataktan kalkamaz.
Gözlerini açamayacak haldedir. Zarar gören gözü görmüyordur. "Zamanla açılır" diyen doktorlara inanmaz. 24 Ekim 1912 günü Derne'den ayrılır. Mısır ve Romanya üzerinden İstanbul'a döner. Kasım da Viyana'ya gidip, tanınmış bir göz hekimine muayene olur. Bazı yazarlar kornea nakli benzeri bir ameliyat olduğundan da bahsetmektedir.
Üsteki resimde sol gözde kaymayı fark ediyorsunuz.
Tıpta, Şaşılık diye tabir edilen bu durum halk dilinde Şehla olmak diye de bilinir. Şaşılık bir gözün az görmesi sonucu oluşabildiği gibi doğumsalda oluşabilmektedir. Atatürk' ün gözündeki kayma, sol gözünün savaş sonrası yaralanması ve az görmesi ile oluşmuştur.
Özetle yaşananlar : Kaza sonucu korneada yanık ve yaralanma, tedavinin aksaması ile enfeksiyon, enfeksiyon sonucu korneada yara gelişimi, yara gelişen gözün az görmesi ile gözün kendini bırakıp kayması.
Gizli veya belirgin şaşılığı olan çocukları muayeneye getirdiklerinde, aileler sürekli şunu söyler ' hocam çocuğumuz güneşe çıkınca tek gözünü kısıyor '. Yine erişkinlerde de bu şikayet vardır.
Ayrıca kornea yaralanması sonucuda birçok kişide ışık hassasiyeti artar. Çünkü şeffaf kornea tabakası buzlu cam gibi olur.
Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk kahramanlığı, cesareti, zekiliği, hem devlet adamı olması hem de askeri yetenekleri ile bir daha dünyaya benzeri gelmeyecek bir liderdir.
Umarım Atatürk 'ün göz rahatsızlığını bilmek isteyenleri yeterince aydınlata bilmişimdir.
Comments